Bu ülkenin bir milletvekili, Kürt ayaklanmalarında uzman olmuş ve uzmanlığını bu coğrafyada 200 yıl uygulamış emperyalist bir ülkenin (İngiltere) parlamentosuna gidiyor, Türkiye’yi bastırdığı ayaklanma nedeniyle soykırımla suçluyor.

Her yer gaflet ve delalet içinde insan kaynıyor.

Emperyalizmin kullandığı yerel unsurlar o kadar cahil, o kadar beyinsizdir ki, gözlerine belge soksan inanmazlar, hatta bir de “onlar bizim özgürlüğümüz için mücadele eden ve yanımızda olan medeni unsurlardır” derler.

Peki, emperyalizmin azgelişmiş ülke insanlarına bakışı nedir?

Hohner imzalı ve 27 Ağustos 1919 tarihli rapor; “Kürt sorununa verdiğimiz önem, Mezopotamya’ya verdiğimiz önemdedir. Yoksa Kürtlerin ve Ermenilerin durumu bizi hiç ilgilendirmez.” 

Görüyor musunuz, eyy kullanışlı aptallar!

Daha bitmedi...

İngiltere’nin İstanbul’daki Yüksek Komiser Yardımcısı Amiral Webb, İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Curzon’a gönderdiği 19 Ağustos 1919 tarihli raporda şunları yazmıştır;  "Amerika, Trabzon ve Erzurumu içine alan bir Ermenistan’ı himaye edecek, geri kalan dört il ise, bir Kürt devleti olarak İngiltere’nin himayesine bırakılacak..."

İngiltere’nin İstanbul’daki Yüksek Komiser Yardımcısı Amiral Webb, İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Curzon’a gönderdiği 19 Ağustos 1919 tarihli raporda şunları yazmıştır; "İngiliz ajanı Kindston’ın 28 Kasım 1919 tarihli raporu; “Kürtlere ne kadar inanmasak da onları kullanmamız çıkarımız gereğidir.” 

Bunu 100 yıldır anlamayan zihniyet bugün İngiltere Parlamentosu’nda Türkiye’yi soykırımla suçlamaya devam ediyor.

Gelelim ayaklanmalara...

İlk Kürt ayaklanması, 1919 Mayıs’nda ortaya çıkan Ali Batı Ayaklanması’dır. 

1921 Mart, Koçgiri Ayaklanması (Sevr’in uygulanmasını isteyenlerin ayaklanması) 

1924 Ağustos, Nasturi Ayaklanmaları (Musul’un İngilizlerde kalmasını isteyenlerin ayaklanması)

Nasturi Ayaklanması’nın bastırılmasından dört ay sonra, Sunni Şafi mezhebinden bir Nakşibendi olan Şeyh Sait ayaklanması..

Ve 1938’e kadar süren ayaklanmalar...

Hepsi emperyalist desteklidir.

Ancak, şunu asla unutmayalım; emperyalizm, yörenin geri unsurlarını kullanmaya bugün de devam etmektedir.

Tarihimizi ve yaşananları iyi bilelim, ders alalım ve uyanık olalım.
Var olsun Türkiye Cumhuriyeti!..