NET TÜRK - Hükümete yakınlığıyla bilinen Sabah gazetesi bugün sosyal medya hesabından dikkat çeken bir paylaşım yaptı. Gazete sosyal medya hesabından, “TARİH | Türkiye, Kurtuluş Savaşı'nın izlerini silmeye başladığı dönemde yabancı bir gazetecinin objektifinden vals yapan minik Türk öğrenciler...” şeklinde mesaj yazdı ve dans yapmayı öğrenen iki küçük öğrencinin fotoğrafını paylaştı. Gazete sosyal medya hesabından yaptığı paylaşıma herhangi bir yönlendirme linki de koymadı.
ABD'nin Türkiye'ye yaptırım kararı aldığı, Batı basının da Türkiye'ye yönelik müdahale çağrılarının yapıldığı bir dönemde, AKP’liler de Kurtuluş Savaşı’na atıf yaparak “ikinci Kurtuluş Savaşı veriyoruz” şeklinde bu dönemi yorumluyor. Bu söylem Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP’liler tarafından da sık sık kullanılırken, Sabah’ın “Türkiye, Kurtuluş Savaşı'nın izlerini silmeye başladığı dönemde” ifadelerini kullanması dikkat çekti.
Kurtuluş Savaşı sonrasında Türkiye’deki yurttaşların yaraları sarılmaya çalışırken, diğer yandan da modern eğitime geçişin alt yapısı hazırlandı ve yapılan devrimlerle uygulamaya kondu. Sabah gazetesi ise fotoğrafla birlikte paylaştığı yorumla, bu fotoğrafı okuyucularının hedefi haline getirdi. Sabah’ın bu paylaşımının altına okuyucular da fotoğrafa hakaret ettiler. Ve böylece Sabah “değil”, Sabah’ın yönlendirdiği okuyucular Cumhuriyet devrimlerine küfretmiş oldu.
İşte Sabah’ın o paylaşımı ve okuyucularının mesajları:
O KİTAPTA NASIL ANLATILDI?
Sabah gazetesinin bugün yaptığı ve tepkilere neden olan paylaşım, Amerikalı gazeteci Heath W. Lowry'nin anılarında, "Bilinmeyen Türkler"isimli kitabında anlatılmıştı.
Sabah'ın kullandığı görselin, Eskişehir'de vals yapan Türk ilkokul çocuklarına ait olduğu ve yazar Lowry'nin anılarında, Türkiye'nin eğitimde "dikkate ve övgüye şayan bir ilerleme" sergilediği belirtiliyor.
Kitapta şu ifadeler yer alıyor:
"Erkek okulunda Reform'u ve Rönesans'ı okuyan bir sınıf gördüm. Bir diğeri Almanca, öteki Fransızca görüyordu. Fransızca Türke devlet okullarında zorunlu derstir. Anne babası fakir on bir yaşındaki bir erkek çocuğun Batı Avrupa'daki bir köy manzarasını temsil eden renkli resmi Fransızca tasvir ettiğine şahit oldum. Neredeyse mükemmel aksanı, kelime dağarcığı ve gramer bilgisi Fransızca okuyan birçok Amerikalı üniversite öğrencisini utandırdı. Üstelik Türk öğretmen hayatında Fransa'da bulunmamış."
İşte kitaptaki o kısımlar: