NET TÜRK TV
23 Nisan’da yüz binlerce çocuk, Çocuk Bayramı’nda okullarında değil. Bugün on binlerce çocuk ya bir organize sanayi bölgesinde, ya bir tekstil, tamir atölyesinde, ya da tarikat yurtlarında.
TÜİK 2023 Çocuk İstatistikleri Raporu’nu açıkladı. Rapora göre 15-17 yaş aralığındaki en az beş çocuktan biri çalıştırılıyor. Çocukların ellerinden çalınan yaşamların üzerini artık TÜİK verileri bile gizleyemiyor.
Ancak çocuklara yaşatılan vahim tablo bu rakamların çok ötesinde.
Bu verilerde MESEM’lerde ve mevsimlik tarım işçiliğinde çalıştırılan çocuklar, 14 yaş ve altında çalıştırılan çocuklar, devamsızlığı izlenmeyen, kayıt altına alınmayan deprem bölgesindeki çocuklar, hafızlık eğitimi alan, yoksulluktan kaynaklı tarikat yurtlarına mecbur bırakılan çocuklar yok. Güncel devamsızlık verileri yok.
• Okullaşma verilerinde okula kayıt durumu esas alınıyor. Çocuğun okula kayıt olması ise tek başına okula devam ettiğinin bir göstergesi olamaz.
• Verilerde yaşa göre değil, kademelere göre net okullaşma oranı kullanılıyor. Bu oran üzerinden eğitim dışındaki çocuklar tespit edilemez.
• 2020 yılına kadar düzenli olarak paylaşılan farklı kademeler ve program türleri için devamsızlık göstergesi, 2021, 2022, 2023 yıllarında paylaşılmadı. MEB’in 2024 yılı Bütçe Teklifi’nde bu verilere yer verilmedi. Oysa ki yalnızca salgın öncesi 2019’da genel ortaöğretimde %25,1 olan devamsızlık oranı, mesleki ve teknik ortaöğretimde %40,7’ye kadar çıkıyordu.
• 8 Eylül 2023 yönetmeliğiyle birlikte 9. sınıfta başarısızlık nedeniyle sınıf tekrarına kalan öğrenciler tüm çocukların kayıtları kamusal eğitiminden sorumlu olan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin tarafından da okulu bırakıp MESEM’e geçmeleri çağrısı eşliğinde açıköğretim kurumlarına ek olarak mesleki eğitim merkezlerine (MESEM) alınıyor.
MEB bir yandan öğrencileri istatistiği bir aldatmaca ile örgün eğitimde gösterirken bir yandan da öğrencilere verilen ücretleri kamu kaynakları tarafından karşılayarak MESEM’ler eliyle öğrencileri sermaye için bedava iş gücü haline getiriyor, çocuk yaşta işçileştiriyor.
Sayıları iki milyona yaklaşan MESEM’lerdeki 18 yaş altı çocukların yalnızca Nisan 2022 verilerindeki oranı %46’ydı.
• Tüm yaş gruplarında açıköğretim liselerine kayıtlı öğrenci sayısı ise 1 milyon 566 bin 255’ken son verilerde bu sayı 2 milyon 9 bin 480’e, açıköğretim ortaokuluna giden öğrencilerin tüm öğrencilere oranı ise bir önceki yıla göre 3,2’den 6,1’e yükselmiş durumda.
• Deprem bölgesinde bazı il ve ilçelerdeki geçici barınma merkezlerinde ikamet eden ve taşıma yolu ile eğitim hizmeti alan öğrencilerin açık liseye geçebileceği yönetmelikle düzenlendi. Öğrencilere okul, öğretmen ulaştırmak, okula ücretsiz ulaşım hakkı, ihtiyacı olan tüm öğrencilere eğitim bursu vb olanakları sağlamak yerine okul dışına çıkmaları düzenlemesi hayata geçirildi. Deprem bölgesinde okul çağında olan 4 milyon çocuk var. Yönetmelik eliyle deprem bölgesindeki çocuklar için devamsızlık verileri görünmez kılındığından deprem bölgesindeki kaç çocuğun okul dışına çıktığı kocaman bir bilinmezlikle gizleniyor.
• Yönetmelikle hafızlık eğitimi alan çocuklar için de devamsızlık verileri saklanıyor. Hafızlık eğitimi alan çocukların büyük çoğunluğu da tarikat yurtlarında kalıyor. Bu yurtlarda kalan çocukların ne yaşadığı, onlara nelerin yaşatıldığı basına yansıyan, basında yer alan bir istismar haberi olmadığı sürece asla bilinmiyor.
• MEB 2022-2023 eğitim-öğretim yılının istatistiklerinde özel eğitimdeki öğrenci sayısını 507 bin 804 ile açıklıyor. Ancak aynı MEB okul çağındaki özel eğitim gereksinimi olan tüm çocukların sayısını açıklamıyor.
• 14 Ekim 2023 yönetmeliğiyle MEB, mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının okula devam etmesi konusunda çocukların eğitim hakkına dair anayasal yükümlülüğü olmasına rağmen bu sorumluluğu da yönetmelik eliyle ailelere bırakıyor. Okula kaydı yapılmayan mevsimlik tarım işçisi olarak çalıştırılan çocukların varlığı Bakanlık, siyasi iktidar tarafından yok hükmünde.
Bugün okul bahçelerinde etkinlikler, gösteriler düzenlenirken gerçek sayıları MEB eliyle gizlenen binlerce çocuk okulların önünden geçerek çalıştırıldıkları organize sanayi bölgelerine, atölyelere gidiyorlar. O binlerce çocuk 23 Nisan kutlamalarının yapıldığı saatlerde Ensar’da, Aladağ’da tarikat yurtlarında mahkûm edildikleri karanlığı yaşamaya devam ediyorlar.
Memleketin çocuklarının 23 Nisan’larda gerçekten bir Çocuk Bayramı’nı yaşayabilmesi ancak yerel seçim sonrası halkın birleşik muhalefetini örgütleyebilmemizin kararlılığıyla mümkün olacak.
İnatla ve umutla ama bugünkü gerçeğimizi, çocuklara Çocuk Bayramı’nın yaşatılmadığı gerçeğini de görerek “Yaşasın” 23 Nisan. (Birgün, Feray Aytekin Aydoğan)
www.netturk.com.tr