NET TÜRK TV

ANALİZ'HABER - Bazı ormanlar sadece ağaçlardan ibaret değildir. Çalbaba ormanı da böyle bir yer. Tokat’ın Günçalı köyü sırtlarında dimdik ayakta duran, yaşı 500’ü geçmiş anıt ağaçlarla dolu kutsal bir alan. İnsanların bu ormanın sadece gölgesinden faydalandığı, bir dalına bile dokunmadığı biliniyor.

MADEN KAPİTALİZMİ VE KÖYLÜLERİN DİRENİŞİ

Son iki yıldır bir maden şirketi, HLC, çok da şaşırtıcı olmayan bir güzellikte bu kutsal ormana dadanmış durumda. Maden ve Petrol Arama Genel Müdürlüğü’nün (MAPEG) verdiği ruhsatla arama yapmak istiyorlar. Hedefte, 25 köyün geleceğini sarsacak bir madencilik operasyonu var.

Ama köylüler direniyor.

Bir 'Prof'un 'fakirliği öven' garip zihniyet! Bir 'Prof'un 'fakirliği öven' garip zihniyet!

Hukuk yoluyla, toplumsal dayanışmayla, gelenekleri ve ormana olan derin bağlarıyla direniyorlar. Onlar için Çalbaba sadece bir orman değil; bir inanç merkezi, kuş yuvası, kurt ini. Her bir sarıçam, ardıç ve meşe ağacı; bir tarih parçası, bir miras.

Yüzyıllardır ormanda bir dal bile kırılmamış. Bu, modern insanın anlamakta zorlanacağı kadar büyük bir ahlak anlayışının ürünü.

YARGIYI BEKLERKEN

Günçalı köylülerinin Tokat İdare Mahkemesi’nde HLC’ye karşı açtığı dava süreci devam ediyor. Davanın sonucu sadece bu köyün ya da çevre köylerin değil, topyekün bir toplumsal sorumluluğun geleceğini belirleyecek.

AMA SORU ŞU: ADALET KÖKLERE ULAŞACAK MI?

İki fotoğraf var. Birincisi 1971 yılında çekilmiş. Aynı köyde, aynı ormanda. İkincisi, iki yıl önce. Birincide dedeler, ikincisinde torunlar var. Ortak nokta? Aynı şey için bir araya gelmiş olmaları: Ormanı, toprağı, geleceği korumak.

BAZI FOTOĞRAFLAR, CİLTLER DOLUSU TARİH ANLATIR

Ormana su taşıyan köylüler var. Ayakta kuruyan bir sarıçam için seferber olan insanlar. Modern medeniyetin "tüketici" kimliğine karşı bu insanların çıkardığı anlam büyük.

Kurumaya yüz tutan o ağaçları canlandırmak için bir kova su taşıyan köylü, çıkarcı kapitalizmin altın çıkarma hırsına dur diyor.

BÜYÜK SORU

Ama sormak gerek:

İnsanlar kimin tarafında olacak? Altının mı, ağaçların mı?

Bu süreç, sadece Günçalı köylülerinin sorusu değil. Hepimizin sorusu. Kapitalizm her yerde. Ama insanların ortak değerlerine, tarihlerine, kutsallarına bu kadar kolay ulaşabilecek mi?

HLC MADEN ŞİRKETİ KİMDİR?

HLC, madencilik sektöründe faaliyet gösteren ve tartışmalı projeleriyle bilinen bir şirkettir. Daha önce de Türkiye’nin farklı bölgelerinde doğa tahribatına yol açan çalışmalarda bulunmuş, birçok çevre örgütü ve yerel halkın tepkisini çekmiştir. Şirket, doğa koruma yasalarını zorlayan, yerel halkın itirazlarına rağmen projelerini hayata geçirme girişimleriyle tanınıyor.

DİĞER PROJELER VE ORMAN KATLİAMLARI

HLC, daha önce Kaz Dağları’ndaki altın madeni projesiyle gündeme gelmişti. Burada on binlerce ağacın kesilmesi ve bölgedeki su kaynaklarının kirlenmesi gibi sonuçlar doğuran projeleri, ulusal ve uluslararası tepkilere neden olmuştu. Şirketin, ormanlık alanlarda gerçekleştirdiği madencilik faaliyetleri, bölgedeki ekosistemi olumsuz etkileyerek geri dönülemez zararlara yol açtı.

GELECEK POTANSİYELİ

HLC’nin Çalbaba ormanında gerçekleştirmek istediği proje, sadece bölge halkını değil, çevre koruma bilincine sahip tüm kesimleri ilgilendiriyor. Şirketin bölgedeki 25 köyü etkileyebilecek bu girişimi, doğa tahribatının yanı sıra sosyal ve ekonomik dengeleri de tehdit ediyor. HLC’nin bu projede ısrarcı olması, şirketin kısa vadeli kâr uğruna, uzun vadeli toplumsal ve çevresel maliyetleri göz ardı ettiğini gösteriyor.

WWW.NETTURK.COM.TR