NET TÜRK TV
İstanbul'un göbeğinde yükselen, devasa bir proje. Zincirlikuyu'da 45 katlı iki kule, Çiftçi Towers. Daha inşaatı başlarken herkesin dilindeydi. Şehirde yer kalmamış gibi herkes yükseklere bakıyordu. Parası olanlar, bir daire kapmanın derdindeydi. Kiminin gözünde manzara, kiminin gözünde prestij. Ama hayaller bazen ne kadar yüksekse, çöküş de o kadar sert oluyor. Ve işte Çiftçi Towers, devasa bir iflas hikâyesine dönüşüverdi.
Ünlü komedyen Şahan Gökbakar da bu hayal kırıklığını en derinden yaşayanlardan biri. Yıllar önce parasını vermiş, sözleşmesini imzalamış. Dairesi hazırdı. Kağıt üzerinde… Ama şimdi, bırakın daireyi, ortada teslim alacak bir proje bile yok.
"PARAYI VERDİ, DAİRE NEREDE?"
Gökbakar, projeden daire alırken, belki de en büyük sorunları dolabın rengini seçmek ya da hangi perdeyi taktıracağını düşünmekti. 2012’de imzaladığı sözleşme ile 2. kulenin 17. katındaki 247 numaralı daireyi satın aldı. Fiyat: Milyonlarca dolar. Tabii bu rakam, ünlü isimler için çok da önem arz etmiyor. Ne de olsa onların dünyasında parayla her şey mümkün. Ya da öyle sanılır. Şahan Gökbakar, o "her şeyin mümkün olduğu" dünyada parasını ödedi, fakat dairesini bir türlü teslim alamadı.
İşin tuhaf tarafı, Gökbakar’ın ödemelerinin neredeyse tamamını yapmış olması. Yani parası gitmiş ama dairesi yok. 50 bin dolarlık son bir ödeme kalmış. Ama o da dairenin teslimiyle yapılacaktı. Ancak o teslim günü bir türlü gelmedi. Şimdi Gökbakar, avukatı aracılığıyla iflas masasına başvurdu. Tek isteği, parasını verip dairesini teslim almak. Ama her şey o kadar kolay değil. Çünkü o kulelerde artık umut da iflas etmiş durumda.
"DEV PROJE, DEV İFLAS"
Çiftçi Towers’ın sahibi Çiftçiler Gayrimenkul Yatırım A.Ş., bir zamanlar Türkiye’nin en büyük holdinglerinden birine bağlıydı: Çiftçiler Holding. Bu isim bir yerlerden tanıdık geliyor olabilir. Mersinli Çiftçi ailesi, Türkiye'nin ilk kamyon fabrikasını kurmuş, Alfa Romeo, Jeep gibi markaların bayiliğini yapmış bir devdi. Ancak büyüme sevdası mı, yönetim hataları mı bilinmez; Çiftçiler Holding, inşa ettiği Çiftçi Towers’ın altında kaldı. O dev kuleler, şimdi iflas masalarında birer dosya sayfası.
30 Haziran 2022’de iflas kararı verildi. Şirketin borçları yüz milyonlarca doları buldu. Hangi alacaklının önce parasını alacağı bile tartışma konusu. Hatta bazıları, ortada bir enkazdan başka bir şey kalmadığını söylüyor. Paralarını geri almaları bir yana, yıllardır bekledikleri daireler hâlâ hayalden öteye geçemiyor.
İFLAS HİKAYESİ
Çiftçiler Holding, Türkiye’nin otomotiv devi olarak bilinen köklü bir aile şirketiydi. 1940’larda Mersin’de kurulan Çiftçi Ailesi, ilk başarılarını kamyon üretimiyle yakaladı. Türkiye’nin ilk kamyon fabrikasını kurmaları, onları sektörün öncülerinden biri haline getirdi. Holding, sadece otomotivde değil, birçok farklı alanda da faaliyet göstermeye başladı. Alfa Romeo, Lancia, Jeep ve Chrysler gibi markaların Türkiye distribütörlüğünü yaptı. Ancak büyüme stratejileri onları başka sektörlere de yönlendirdi.
Holding, enerji, inşaat ve lüks yat ticareti gibi alanlarda dev projelere imza attı. Ancak bu genişleme, finansal riskleri de beraberinde getirdi. İnşaat sektöründeki en büyük projelerinden biri Çiftçi Towers oldu. İstanbul’un kalbinde yükselen bu lüks kuleler, holdingin prestij projesiydi. Fakat proje, zamanla devasa bir borç yüküne dönüştü. Bankalara yüz milyonlarca dolar borçlanan şirket, ekonomik dalgalanmalarla birlikte bu yükün altında ezildi.
Çiftçiler Holding’e bağlı şirketlerden biri olan Çiftçiler Gayrimenkul Yatırım A.Ş., Çiftçi Towers projesinin sorumlusu olarak 2022 yılında iflas etti. Şirketin diğer önemli iştiraklerinden biri olan Askam Kamyon A.Ş. de otomotiv sektöründe yıllarca önemli bir oyuncu oldu, ancak ekonomik zorluklar bu şirketi de sarsmaya başladı. Çiftçiler Holding’in adını zirveye taşıyan projeler, iflas dalgasıyla birlikte birer enkaza dönüştü.
Çiftçi Towers gibi dev projeler, holdingin büyüme hırsının simgeleri olarak inşa edildi, ancak bu hırs zamanla holdingin sonunu getirdi. Şimdi geriye, tamamlanmamış projeler, iflas dosyaları ve mağdur olan yatırımcılar kaldı.
"ŞAHAN GÖKBAKAR TEK MAĞDUR DEĞİL"
Şahan Gökbakar bu hikayenin tek kahramanı değil. O dev kulelerden daire satın alan başka ünlü isimler de var. Örneğin A. Merdan Araz. O da parasını verip dairesini alamayanlardan biri. Şimdi iflas masasının önünde bekleşen, haklarını arayan onlarca kişi var. Yıllardır beklenen teslimatlar, kulenin zirvesine çıkacakken iflasın dibine saplandı. İronik bir tablo: Gökyüzüne yükselen kuleler, bir o kadar derin bir çukura gömüldü.
"NE OLDU DA HER ŞEY BÖYLE TERSİNE DÖNDÜ?"
Aslında Çiftçi Towers, sadece bir inşaat projesi değil, bir dönem Türkiye’nin ekonomik hayallerinin simgesiydi. Lüks yaşam, şehir manzarası, prestijli bir adres. Ama tüm bunlar, devasa bir iflasla gölgede kaldı. Peki, ne oldu da işler bu hale geldi?
Şirketin yanlış yatırım kararları, yüksek borçlanmalar ve ekonomi yönetimindeki dalgalanmalar bu tür büyük projeleri yerle bir edebiliyor. En başta herkesin ağzında aynı kelime var: "Güven." İnsanlar dev şirketlere güveniyor, milyonlarını harcıyor. Ama sonra bir sabah uyanıyorlar ve sahip oldukları tek şey iflas eden bir şirketin dosya numarası oluyor.
PARANIZLA REZİL OLMAK DA VAR!
Çiftçi Towers iflası, zengin ya da ünlü fark etmez, herkesin başına gelebilecek bir trajediyi gözler önüne seriyor. Paranızı veriyorsunuz, ama ne yazık ki karşılığında dört duvar bile alamıyorsunuz. Yani, paranız olsa bile bazen size bir ev sunulmaz. İşte bu tam da "paranızla rezil olmak" dediğimiz hikaye. Ne kadar ironik değil mi?
Doğa bize hep sabırlı olmayı öğretir, ama insanlar... İnsanlar sabırsızdır. Bir daire almak için yıllarca beklemek zorunda kalanlar için bu sabır, işkenceye dönüşüyor. Ve işin sonunda, ne manzaralı daireler, ne de o prestijli adres kalıyor. Geride kalan tek şey: Koca bir hayal kırıklığı.