NET TÜRK TV / HİKAYE

Namus neden cinsellikle birlikte anılır, çünkü yasa koyucu erkektir.

Tüm dinlerin peygamberleri de Tanrı bile diğer tüm dinlere erkek portresinde tasvir edilir.

Namus antik çağda yasa anlamına gelen Nomos kelimesinin arapçalaştırılmış şeklidir.

Bu sözcük, diğer ülkelerde olduğu gibi ahlak kurallarına bağlılık, dürüstlük, doğruluk ve benzerleri karşılığı anlamını taşıyan karşılığı "onur" dur.

Ancak bizim gibi islamı tanımış toplumlarda namus kavramı kadın cinselliğinin kısıtlanması yönünde yoğunlaşıyor.

Oysa namus dünya genelinde doğru ahlak, yasalara bağlılık, dürüstlük, özgürce verdiğin vaadlerinde sadık olma, sözünde durma, sadakat, başkalarının haklarına isteklerine saygılı olma, mert olma, empatik davranma anlamında bilinir.

Namussuzluk ise yalan söyleme, iftira atma, iyiliğe karşı kötülük etme, hakkın olmayana sahip çıkma, kendine ailene ve topluma ihanet etme, insanlara baskı kurma, hükmetme anlamındadır.

Namus bizde bir kadını ister severek, isterse sevmeden istemeden anne baba baskısıyla, töre adet geleneğine göre evlendirilsin, ölünceye kadar aynı erkekle tiksinse de sevişmesi,başka hiç bir erkeğe bakmaması, yakınlık duymaması, uzaktan bile sevmemesi, vücudunun hiç bir yerini başka hiç bir erkeğe göstermemesi olarak bilinir.

Oysa bence bu davranış, kadını bu şekilde özgür iradesinin dışında yaşamaya zorlayan, ona bu acımasız kuralı koyan ona sevgisini, insani arzularını, kadınlığını yaşatmayan kelimenin adı namustan daha çok namussuzluğa yakışıyor.

Kadın severek evlense bile sonradan sevmezse, nefret ederse, asla o kişiyle birlikte olmamalıdır.

Bunun kararını ailesine ve çocuklarına olan sadakatini de gözden geçirip yine özgürce iradesini kullanarak kendisi vermelidir.

Hala birlikte oluyorsa olmak zorunda kalıyorsa o'nu bu duruma zorlayan etkenler namussuzluktur

Kadın da bu şekilde baskı altında yaşamayı kabulleniyorsa önce kendine, doğallığına, insanlığına ihanet ediyor demektir.

# Evlada sadece değer kavramları bırakın! # Evlada sadece değer kavramları bırakın!

Ve kadını bu duruma zorlayan çevre töre kural ve kişilerde namusluluktan doğrulardan uzaktır.

Şunu unutmamak gerekir ki ister kadın, ister erkek olsun birey olarak özlük haklarına kavuşmuş özgür insanlar daha dürüst olurlar.

Bunun örneğini batı toplumlarında görüyoruz, belki daha fazla ayrılık ve boşanma oluyor ama eşe ihanet, aldatma, zina, cinsel açlık,taciz olayları çok az görülüyor.

Özgür bir kadın sonradan sevmediği bir erkeği istediği zaman ayrılıp boşanabilecekken örf adet din çevre baskısı yoksa neden eşini aldatsın.

Ayrılır gider istediği sevdiği kişiyle dürüstçe birlikte olur.

Ülkemizde erkekler bu konuda çok daha özgür olduğu halde kadınlarını aldatıyorsa bence namusun ve namussuzluğu kadında değil erkekte aramak gerekmez mi.?

www.nertturk.com.tr

Editör: Haber Merkezi