NET TÜRK -  Geçen haftalardaki rekor seviyelerin ardından dolar/TL 6 seviyelerine gerilese de dövizdeki hızlı yükselişin yansımaları ekonomiyi önümüzdeki dönem etkilemeye devam edecek. Bunun ana nedenlerinden biri de reel sektörün dışa bağımlı yapısı. 2008 krizi sonrası düşük faiz ve bol para döneminde döviz cinsinden borçlanmayı artıran reelsektörü yüksek kur ve artan borçlanma maliyetleri nedeniyle zor günler bekliyor. Kurlardaki son yükselişin kredi piyasasına olumsuz yansıyarak bir kredi krizine dönüşeceği endişeleri artıyor. Ekonomistler böyle bir durumda krizden ilk etkileneceklerin yüksek döviz borcuna karşın döviz cinsinden geliri olmayan sektörler olduğunu ifade ediyor.

Gayrimenkul önde

Merkez Bankası’nın reel sektör bilançoları verilerine göre yüksek döviz borcuna karşılık döviz gelirleri en düşük seviyede olan sektör gayrimenkul. Gayrimenkul sektöründe toplam borcun yaklaşık yüzde 90’ı döviz cinsinden, buna karşılık ihracat gelirlerinin toplam gelirlere oranı yüzde 1’i bile bulmuyor. Gayrimenkulü, holding şirketleri, elektrik ve gaz şirketleri, oteller ve restoranlar izliyor. 
Merkez Bankası verileri Türkiye’de ihracatın ithal girdiye bağımlılığını da gözler önüne seriyor. Buna göre 18 ana sektörden 13’ünün 
döviz gelirlerinin toplam gelirlere oranı ortalamanın altında kalıyor. Yine 18 sektörden 7’sinin döviz borçlarının toplam borca oranını ortalamanın üstünde bulunuyor. Tüm firmalar dikkate alındığında reel sektör borçlarının neredeyse üçte ikisinin (yüzde 67.3) döviz cinsinden olduğu görülüyor. Döviz gelirlerinin oranı ise yüzde 21’de kalıyor. Verilere göre;

İnşaat sektöründe toplam satışların yurtdışına satışlara oranı yüzde 22 seviyesinde. Döviz cinsinden borçların toplam borçlara oranı yüzde 64.3’ü buluyor. Varlıkların yüzde 77.9’u yabancı kaynaklarla finanse ediliyor. (kaldıraç oranı) 
İmalatta yüzde 70 

İmalat sanayiide borçların yüzde 70’i döviz cinsinden. Toplam satışların ihracata oranı ise yüzde 28.7 ile yabancı para cinsinden borç oranının oldukça gerisinde kalıyor. Kaldıraç oranı yüzde 66.1 seviyesinde.

Gayrimenkul faaliyetleri sektöründe toplam cironun yurtdışı satışlara oranı yüzde 0.5 ile oldukça düşük. Döviz borçları ise toplam borçların yüzde 89.4’üne denk geliyor. Sektörde varlıkların yabancı kaynakla finanse edilme oranı ise yüzde 71.6.

Holding şirketlerinin faaliyetlerine bakıldığında yabancı para cinsinden borçları toplam borçların yüzde 86’sını oluşturuyor. Döviz gelirleri ise toplam gelirlerinin yüzde 0.59’u ancak ediyor. Sektörde varlıkların yüzde 56.5 yabancı kaynakla finanse ediliyor.

Elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme sektörünün yüzde 0,83 civarındaki döviz geliri oranına yüzde 79.3’lük döviz borcu oranı bulunuyor. Kaldıraç oranı yüzde 69.5.

[Haber görseli]

En az borçlu su sektörü

Konaklama ve yiyecek  hizmeti faaliyetleri sektöründe borçların yüzde 82.6’sı döviz cinsinden. Toplam satışların ihracata oranı yüzde 21.3 ile yabancı para cinsinden borç oranının oldukça gerisinde. Sektörde varlıkların yabancı kaynakla finanse edilme oranı da yüzde 77.8.

Bilgi ve iletişim ile mesleki, bilimsel ve teknik faaliyetler sektörlerinde döviz cinsi borçların toplam borçlara oranı yüzde 64 civarındayken dövizgelirlerinin toplam gelirlere oranı yüzde 1-2 civarında kalıyor.

Su temini ve kanalizasyon, eğitim, sağlık ve sosyal hizmetler sektörlerinde ihracat gelirleri yüzde 1’i geçmezken döviz cinsinden borçoranı eğitimde yüzde 25, sağlık ve sosyal hizmetlerde yüzde 60’a çıkıyor. Döviz borcunun toplam borca oranı en düşük sektör ise yüzde 4 ile su temini ve kanalizasyon.

Döviz borcu yüksek olsa da ihracat gelirleri kısmen yüksek sektörler de var. İhracat gelirlerinin toplam gelirlere oranı en yüksek olan sektör yüzde 58 ile diğer hizmet faaliyetleri. Oran, ulaştırma ve depolamada yüzde 40, madencilikte yüzde 30 diye sıralanıyor. Buna karşılık döviz borçlarının toplam borçlara oranı diğer hizmetlerde yüzde 64 iken madencilikte yüzde 81.7, ulaştırma ve depolamada yüzde 86’ya çıkıyor.

Ödeme tarihi yakın

Dış borç ödemesi takviminde eylülde 7 milyar dolara yakın, ekimde ise 10 milyar dolar civarında bir ödeme bulunuyor. Ödenecek borcun üçte ikisinden fazlası özel sektöre ait. Mart 2019’da ise ciddi kamu ödemesi bulunuyor.

Editör: TE Bilişim