NET TÜRK TV
Oksijen Seçim Özel Gazetesi, seçim sonuçlarını Türkiye’nin uzman kalemleri ile yorumladı.
Zülfü Livaneli: Ülkenin 3 rengi kırmızı-sarı-mor
Seçimlerde bu üç kutup içinde kimin kiminle ittifak yaptığı-yapacağı sorusu hayati bir önem taşıyor. İttifaka karar verince dengeleri değiştirebilen odak ise Kürt hareketi. Eğer laiklere destek verirlerse laikler, siyasal İslam’a destek verirlerse İslamcılar kazanıyor.
Bekir Ağırdır: CHP için büyük başarı hikayesi
1973’ten bu yana ilk kez birinci parti konumuna yükselirken, ülkenin ekonomik kapasitesinin dörtte üçünü barındıran coğrafya da CHP’li yerel yönetimlere geçti. Daha önemlisi, uzun süredir iktidar bloku lehine olan 52-48’lik denge 50-50’lik bir pozisyona evrildi.
Ali Yaycıoğlu: Türkiye artık Erdoğan yorgunu
Erdoğan’ın hâlâ büyük bir kitlesi var ama bu kitle her geçen gün küçülüyor ve taşraya sıkışmaya başlıyor. Bu küçülme, tabii ki AKP iktidarının Türkiye’yi sürüklediği ekonomik buhranla ilgili olduğu kadar onun artık bir siyasi gelecek tasarımı sunamamasıyla da ilgili.
Ece Temelkuran: Dünya ilhamını İstanbul’da arıyor
Dünya bir kez daha İstanbul’a bakıyor. Hep birlikte Türkiye demokrasisi için yas tuttuklarından değil, birçok ülke kendi politik cehenneminden çıkış yolu aradığı için. Eminim ki İmamoğlu önümüzdeki aylarda uluslararası toplantılara çağrılacak ve ona “Biz ne yapmalıyız?” diye sorulacak.
Mehmet Y. Yılmaz: Bu seçim bir efsanenin sonu
Bu seçimin bize gösterdikleri arasında en önemlisi Erdoğan’ın artık psikolojik üstünlüğünü kaybetmiş olması. “Her seçimi alır, Kurum’u aday gösterse bile kazanır” efsanesi yıkıldı, artık Erdoğan’ın öyle bir gücü yok. Erdoğan’ın partisi de artık bir canlılık belirtisi gösteremiyor.
Özge Öner: Sağlıklı bir zafer analizi şart
Çünkü bugün seçimlerden önce görmekten korktuğum zafer anlatısının yine CHP ve sosyal demokrasinin şaha kalkışı üzerinden olduğunu görmeye başladım. Ama bu değişimin hangi saiklerle olduğuna iyi bakılmazsa, bu büyük şansı heba etme tehlikesi ortaya çıkabili
Selçuk Şirin: Artık Clinton’ın danışmanının o meşhur “It’s the economy, stupid” sözü seçmen tercihini açıklamaya yetmiyor. CHP’nin atağını anlamak için bakmamız gereken asıl nokta kimlik siyaseti.
Ruşen Çakır: İki parti arasında roller değişiyor
Sandıktan çıkan sonuçlar karşısında Erdoğan daha reaksiyoner olmak, CHP ile uğraşmak zorunda kalacak ve seçmeni ihmal etmeye devam edecek gibi gözüküyor. Bu da iki parti arasında rollerin tamamen değiştiği anlamına gelecek ve CHP’nin işine yarayacaktır.
Evren Balta: CHP, paradoksu nasıl aştı?
Yıllardır CHP “Kendi seçmen kitlemdeki seküler hayat tarzıyla ilgili talepleri dile getirirken, aynı zamanda muhafazakar mahalleden nasıl oy alabilirim?” paradoksunu çözmeye çalışıyor. Bu seçimde koşullar farklıydı çünkü artık sahada yeni kuşak liderler var.
Tarık Çelenk: Sağ mahalle CHP’yi test ediyor
Sonuç AKP oylarından CHP’ye cüzi bir akışın başladığını gösteriyor. Bu durum, muhalefetin psikolojik üstünlüğü koruması şartına bağlı. Erdoğan’ın gidişinin psikolojisini satın almış görünen mahalle, CHP’nin kazanmasının bir beka sorunu olup olmadığının da testini yapıyor.
Hatem Ete: İktidar taşraya hapsoluyor
Toplumun radarları açıldı, farklı siyasal arayışlar başladı. İktidar gün geçtikçe daha fazla taşraya hapsoluyor. 2023’te büyükşehirlerin kaybını Anadolu’nun desteğiyle telafi edebilmişti. Ancak bu seçimlerde büyükşehirlerdeki kayıp büyürken, Anadolu’da erime var.
Osman Sert: Mansur Yavaş’ın sırrı ne?
Seçmenin gözünde Yavaş’ı öne çıkaranlar, yumuşak üslubu, yolsuzluklara mesafeli, dürüst imajı ve şeffaf kimliği oldu. İkinci sırada ise sosyal yardımlar aracılığıyla Ankaralılara verdiği destek vardı. Tabii ki Turgut Altınok da Mansur Yavaş’a fazlasıyla yardımcı oldu.
Kemal Can: Milliyetçi oylar neden yarıya indi?
MHP, İYİ Parti, Zafer Partisi ve BBP’nin toplam aldıkları oy yüzde 10.5 ile psikolojik sınıra indi. Bu partilerin oylarının yarıya düşmesinde, rahatsızlıklara çözüm önermeden, sadece tepkinin taşıyıcılığına talip olmak ve bunun fazla uzaması etkili oldu.
Murat Sabuncu: Seçimden seçime hatırlanan Kürtler
Kürt seçmen başta İstanbul olmak üzere bazı kentlerde kullandığı stratejik oylarla sonuçlar üzerinde etkili oldu. Seçmen kendi bölgesinde de DEM Parti’ye sahip çıkarak kararlı duruş gösterdi. Van’da geri adım atıldı ama diğer illerde kayyumlarla halkın iradesi yine yok sayılacak mı?
Roj Girasun: DEM Parti nereye?
DEM Parti de beklenilen oyu alamayan partilerden. Bundan sonra ‘DEM Parti iktidar karşıtı bir siyasi parti mi olacak yoksa Kürt meselesine dair toplumsal talepleri ana akıma taşıması gereken bir siyasi parti mi olacak’ sorusuna içeriden yanıt aramaya daha çok ihtiyaç duyulacak. (Kaynak: Oksijen)