Türkiye'de ilk hava ulaşımının başlatıldığı yer olan Yeşilköy Havalimanı, 1953 yılında uluslararası hava trafiğine açılmış ve ismi 29 Temmuz 1985'te Atatürk Havalimanı olmuştur.
Atatürk Havalimanı, İstanbul Havalimanı'nın açılması ile beraber 7 Nisan 2019 tarihinde kapatılmıştır. Atatürk Havalimanı, 2018 yılında 68 milyon yolcu kapasitesine ulaşmış ve son beş yılda Avrupa'da en iyi havalimanları arasında hep ilk beşte yer almış, ülkemizin en büyük havalimanı idi. İstanbul Havalimanı'nın ihalesi yapılırken; bu havalimanının Avrupa yakasındaki tek havalimanı olacağı şartı ile yapılan ihale nedeniyle, Atatürk Havalimanı'nı işleten şirketin 2021 yılında bitecek olan işletme süresi beklenmeden tazminat ödenerek, sözleşme feshedilmiş ve Atatürk Havalimanı kapatılmıştır.
İstanbul Havalimanı'nın konumunun ve inşaatının yanlış olduğu, maliyetlerin yüksek olduğu tartışmaları ve bazı günlerde uçakların iniş ve kalkış yapamaması üzerine Atatürk Havalimanı'nın hiç değilse iç hat uçuşları için tekrar açılmasının tartışıldığı günlerde, korona ülkemize geldi. Bu kez de Atatürk Havalimanı'na ait binaların pandemi hastanesi olarak kullanılabileceğine ilişkin fikirler ortaya atılmışken, bir sürpriz yaşandı.
SAĞLIK TURİZMİNE TAHSİS EDİLDİ…
Bu alana hastane yapılması fikri kabul edilmişti ama “Havalimanı vasfı yok edilerek” bu yapıldı. Atatürk Havalimanı arazisi; 1 ve 2 no'lu pistler kırılarak, pandemi hastanesi adı altında hastane inşaatının başlaması üzerine, “havaalanı niteliğini kaybettiği” gerekçesiyle Milli Emlak Genel Müdürlüğü'ne devredildi, adı geçen genel müdürlükçe de, sağlık turizmi tesisleri yapılmak üzere, Sağlık Bakanlığı'na tahsis edildi. Böylece pandemi döneminde hastane ihtiyacı gerekçesiyle, ne yapılacağı konusu çok tartışmalı olan Atatürk Havalimanı sessiz sedasız müthiş bir plan ile fiilen ortadan kaldırılmış ve havaalanı arazisinin de Sağlık Bakanlığı'na tahsisi ile imara açılmasının önünde hiçbir engel kalmamış oldu.
Araziye sağlık turizmi tesisleri adı altında ve büyük bir ihtimalle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca yapılacak imar planı yapılaşma koşullarına göre, yeni bina ve tesislerin hızla inşa edileceği düşünülmektedir. Vatandaşların “Koronanın sonuna geldik, bu hastane ne için yapılıyor?” sorusunun cevabı böylece verilmiş oldu. Yapılan hastane sağlık turizmi çerçevesinde kullanılacak, yurtdışından çok fazla sayıda hastanın gelmesi için buraya yaşlı bakımevi, saç ekim merkezleri, otel, rezidanslar, alışveriş merkezleri yapılacaktır. İstanbul'daki tüm kupon arazilerde olduğu gibi, bu arazide yapılacak imar planı da yapı yoğunluğu ile büyük bir rant yaratacaktır.
Talih kuşu konan bölgeler…
Rant, sadece havaalanı arazisi ile sınırlı kalmayacaktır. Atatürk Havaalanı'nın bu arazide olması nedeniyle, uçuş emniyetinin sağlanması için ülkemizin de üyesi bulunduğu Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı'nın yayımlamış olduğu kriterler çerçevesinde bölgenin yapılaşma kriterleri belirlenmiş ve bu kriterlere göre 5431 sayılı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un 11. Maddesi gereğince Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından Atatürk Havaalanı Mania Planı hazırlanmıştır. Havaalanında uçuş emniyetinin sağlanması bakımından çevresinde yer alan Bakırköy, Yeşilköy, Florya ve Sefaköy gibi bölgelerin imar planları Mania Planı'na uygun şekilde hazırlanmış, sonuçta bölgede yüksek yapılaşma mümkün olmamıştı. Havaalanının fiilen ve hukuken ortadan kalkması sonucunda Atatürk Havaalanı Mania Planı da hükümsüz kalacak, böylece Bakırköy, Yeşilköy, Florya ve Sefaköy gibi semtlerde yapılacak plan değişiklikleri ile yüksek yapılaşmanın önü açılacaktır. Bu da bölgedeki mülk sahiplerinin de bu ranttan nasibini alacakları anlamına gelmektedir.
Bunun yanında, yapı stokunun yaşlı olduğu bu dört bölgede, daha önce yüksek yapılaşma imkânı olmaması nedeniyle kentsel dönüşüm kapsamında binaların yenilenmesi konusunda bir mesafe kat edilememişti. Yapılacak plan değişiklikleri sonucunda, Bağdat Caddesi örneğinde olduğu gibi, bu bölgede de eski az katlı binaların hızla yıkılarak kentsel dönüşüm adı altında çok katlı yapılaşmaların bölgede Covid-19 ve ekonomik kriz sonrasında hâkim olacağını şimdiden söyleyebiliriz.
HAZİN SON…
Sanırım yolu Atatürk Havalimanı ile kesişmeyen çok az sayıda insan vardır. Atatürk Havalimanı ile ilgili son bir ayda gelişen olayların farkında olmayan çok sayıda insan olduğunu gördüğüm için, acıklı sonu sizlerle paylaşmak istedim.
Bu sona rağmen; İstanbul'da Avrupa'da hep ilk beşte yer alan bir havaalanı varken yeni bir havaalanının niçin yapıldığı ve sonrasında havaalanı vasfını kaybettirip, sağlık turizmine tahsis edilmesi konuları daha çok tartışılacaktır.
Şimdilik “Yarım kalmış hikâye yoktur, o kadardır o” deyip geçelim.