HABER'ANALİZ - Her yıl 24 Kasım’da Öğretmenler Günü’nü kutluyoruz. Törenler yapılıyor, sosyal medya “iyi ki varsınız” mesajlarıyla dolup taşıyor. Çocuklar çiçeklerle öğretmenlerine koşuyor. Ne güzel, değil mi?
Değil...
Çünkü bu kutlamaların altında, çözülmeyi bekleyen devasa sorunlar yatıyor. Eğitim camiası, bu yıl da ağır sorunlarla Öğretmenler Günü’ne giriyor. Ve bu sorunlar, yalnızca eğitimcilerin değil, hepimizin meselesi.
* * *
EĞİTİMCİLERİN BİTMEYEN ÇİLESİ
Öğretmenlik bir ülkenin geleceğini inşa eden kutsal bir meslek. Ama Türkiye’de bu kutsallık sadece sözde kalıyor.
Gerçekler acı.
Eğitim-İş’in anketine göre, öğretmenlerin yüzde 85.3’ü geçim sıkıntısı yaşıyor. Bu oran son 10 yılın zirvesinde. Düşünün... Geleceğimizi emanet ettiğimiz insanlar, hayatta kalma mücadelesi veriyor.
Bir öğretmen maaşıyla ev kirası ödemek mi daha zor, yoksa pazardan meyve-sebze almak mı? Bilemiyorlar.
Yetmiyor... Öğretmenler, düşük maaşların yanı sıra bir de eğitim politikalarının yükünü taşıyor. Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 56.7’si mevcut eğitim modelini "politik ve gereksiz" olarak tanımlıyor. Onlar bilimsel ve laik bir eğitim için mücadele ederken, sistem her geçen gün daha da çıkmaza giriyor.
* * *
LAİK EĞİTİMDEN UZAKLAŞIYORUZ
Atatürk’ün "başöğretmen" unvanını alışının yıldönümünde, eğitim sistemimizin geldiği noktaya bakın. Laik ve bilimsel eğitim yerine ideolojik dayatmalar öne çıkıyor. Mülakat adaletsizlikleri, liyakat eksikliği, siyasi müdahaleler... Eğitim, eğitim olmaktan çıkmış. Adeta bir güç savaşına dönüşmüş.
BİLİM KARŞITLIĞI
Bugün, Mustafa Kemal Atatürk’e “başöğretmen” unvanının verilişinin yıldönümü. Ancak, öğretmenler 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde bir sorunlar yumağıyla karşı karşıya. Laik, bilimsel eğitim karşıtı uygulamalar, meslek yasası dayatması, mülakat adaletsizliği ve ekonomik kriz sorunları baş gösteriyor.‘POLİTİK VE GEREKSİZ’
Eğitim-İş’in anketine göre, öğretmenlerin %85.3’ü geçim sıkıntısı yaşıyor. Bu oran son 10 yılda en yüksek seviyeye ulaşmış. Öğretmenlerin %56.7’si, Türkiye Yüzüncü Yıl Maarif Modeli’ni “politik ve gereksiz” olarak değerlendiriyor.
Eğitim-İş Başkanı Kazım Özbay, “Tarihçin eğitimciler ve ağır koşulları yaşıyoruz” açıklamasını yapıyor.
Öğretmenler bu sistemin kurbanı.
Bir yanda geçim sıkıntısıyla boğuşuyorlar. Diğer yanda bilimsel ve laik eğitimden uzaklaşan politikalarla mücadele ediyorlar. Eğitim sistemi çökerken, öğretmenlerimiz de bu enkazın altında kalıyor.
* * *
BİR ÜLKE ÖĞRETMENLERİ KADAR GÜÇLÜDÜR
Bugün öğretmenlerin yaşadığı sorunlar hepimizi ilgilendiriyor. Çünkü bir ülkenin geleceği öğretmenlerin ellerinde şekillenir. Eğer öğretmenlerimiz bu kadar zor koşullarda çalışıyorsa, geleceğimiz de aynı derecede karanlıktır.
Öğretmenler Günü, kutlamalarla değil, yüzleşmelerle geçmeli. Öğretmenlerin yaşadığı sorunları görmezden gelmek, ülkemizin geleceğine ihanet etmektir.
Bu ülkede öğretmenlerin değeri gerçekten bilinecekse, bugünden başlamalıyız. Yoksa "iyi ki varsınız" mesajları, sadece bir avuntu olarak kalacak.