NET TÜRK TV

ANALİZ ' HABER - Adalet, bu topraklarda gözleri bağlı, elinde terazisiyle hep bir semboldü. Ancak son yıllarda, terazisi şaştı, dengesi sarsıldı,  Anayasa Mahkemesi gibi bir kurumun basın müşavirinin bile "nitelikli dolandırıcılık" davasında adı geçiyor olması bile, şapkamızı önümüze koyup düşünmemizi gerektiriyor.

ADALET VE PRESTİJ MESELESİ

Bir milletin adalet kurumları, toplumsal prestijinin mihenk taşıdır. Adaletin içinden bir zırva çıkarsa, o milletin itibarı şeffaf bir cam gibi çatlar. Düşünün ki, Anayasa Mahkemesi’nin gölgesinde, yetkisini kullanan bir müşavirin ismi 'dolandırıcılık davası'yla anılıyor.

Bir dava ki; İstanbul’un milli emlak arazilerinden, Antalya’nın güzelim topraklarına kadar, 40 milyon liradan fazla parayı hülleyle vatandaşın cebinden alıp başka ceplere akıtmış. İşin ucu o kadar ince ki, Anayasa’nın tepesindeki kurumun özlük sistemine kadar uzanıyor.

ADALET KURUMUNUN ZAFİYETİ

Sistemde o kadar büyük çürükler var ki, kimse kendisini sorumlu hissetmiyor. Mahkemede, "o benim üzerime kalmaz," diyen savunmalar, çürümüş duvarın çimentosu gibi şekil alıyor.

Oysa vatandaşı dolandrırmak bir yana, sırf adının böyle bir dosyada geçmesi bile bir kamu görevlisi için utanca yetecek bir durumdur. Ama biz, burada savunmaların absürt detaylarıyla boğuşuyoruz.

HESAPLAR VE GERÇEKLER

Osman Arslan'ın banka hesaplarına bakılıyor. Oğlu’nun hesabına yatırılan paralardan, suç tarihinde kuruma yazılan müzekkerelere kadar her detay ortada, gerçeklerin peşine düşenler bunları tek tek belirliyor.  Ama buna rağmen, "Benim bu işlerle hiçbir alakam yok," savunması yapılabiliyor.

ADALETİN ÇİZGİSİ

Adaletin çizgisi, kalemle çizildiği kadar net olmalıydı. Ama şimdi o çizgi, birileri tarafından silikleştiriliyor. Adaleti, siyasi ya da bireysel çıkarların gölgesine sıkıştırırsanız; toplumun önüne kocaman bir kaos koyarsınız.

Bir Anayasa Mahkemesi basın müşavirinin adı, sahtecilik ve nitelikli dolandrıcılık davasında geçiyorsa, bu sistemin en temelindeki şüpheyi sorgulama zamanı gelmiştir.

Denetim Bitiyor, Felaket Kapıda Denetim Bitiyor, Felaket Kapıda

ADALETİN KILICI NEREDE?

Anayasa Mahkemesi, bir hukuk anayasası çizmek üzere kurulmuş bir mekanizmadır. Basın müşavirinin öyle ya da böyle, suç dosyasında anılması bile, adalet kılıcının özünde pas tuttuğuna dair kuşku yaratıyor. 

Ancak, bilinmeli ki "Adaletin kılıcı asla pas tutmaz", belki zaman alır ama erinde gecinde bu ortaya çıkar.

www.netturk.com.tr