NET TÜRK TV / YAZI'YORUM

Kısa kollu giyemeyen çocuk!

Hasta kargam için veteriner kliniğine ilaç almaya gitmiştim. Biri 12-13 diğeri 17-18 yaşlarında iki çocuk geldi. Kucaklarında bir köpek yavrusu vardı.

Büyük olan 1.80 boylarında, ince yapılı, koyu renk kot pantolon üzerine kısa kollu lacivert tişört giyinmiş, saçları yanlardan kısa ortalardan uzun modern kesimli, güler yüzlü, yakışıklı bir çocuktu.

CamKöpeği tanıdık birinin verdiğini söyledi. Altı yavrudan birini almış. İlk kez köpeği olmuş. Bu yüzden soru yağmuruna tuttu veteriner hekimi. Cinsi neydi, ne yemeli ne içmeliydi, hangi aşıları vurulmalıydı, günde kaç kez sokağa çıkarmalıydı, tasma takmalı mıydı vs vs…

O kadar ilgiliydi ki dayanamadım, “Sen ne kadar iyi kalpli bir çocuksun” dedim. Sohbete başladık, kolları dikkatimi çekti. Her biri 5-6 cm’lik derin kesik izleri vardı. Bileğinde minik bir tespih taşıyordu. Sokakta görsem önyargılarım harekete geçer, “kente göçmüş, lümpen, kavgalara karışmış, üstü başı düzeltip prim yapmaya çalışan işsiz güçsüz serserinin biri” diye düşünürdüm.

Meğer ısıcamcıda çalışıyormuş. Kollarındaki derin izlerin nedeni buymuş: Sürekli iş kazası! “Ben hiç kısa kollu giyinmem, insanlar kollarımı görünce yanlış anlıyor, anlatamıyorum da” dedi. “Evet, kollarını jiletleyip duran Müslüm Babacılara benziyorsun, önyargı ne kötü değil mi?” dedim. “Aman abla, ne Müslümcüsü, asla değilim, çalışırken kesiliyor kollarım” dedi.

Veterinere gelirken uzun kollu gömlek hazırladığını ama hava çok sıcak olduğundan kısa kollu tişört giydiğini söyledi. Bu güzel giyimin, saç, sakal tıraşının arkasında hayatında ilk kez veterinere gitme heyecanı vardı belli ki. Hem veterinere hem de oraya gelen diğer insanlara “düzgün” görünmek istemişti.

Yavru köpeğine aşkla bağlanmıştı. “Ne gerekirse yapmak” istiyordu. Çünkü birlikte yaşıyorlardı. Köpeğe bir kulübe yapmış ama birlikte uyuyorlarmış. Ailesinden ayrı yaşadığını ise nerede kaldığını söyleyince anladım. Isıcamcının bodrumundaki tek oda onunmuş.

Adını bile soramadım. Öylece ayrıldı yanımızdan…

Bütün bir gün ısıcamcı çocukla yaptığımız konuşmayı düşündüm. Önyargılarım nedeniyle kendimden utandım.

Önyargılar tehlikelidir. İnsanlar hakkında karara varmadan, olumsuz düşünceler üretmeden önce iletişim kurmayı deneyin. Hiçbir özelliğimiz bizi diğer insanlardan üstün biri yapmaz, yapamaz.

www.netturk.com.tr