Afrika'da tatil yapan Burak Özçivit ve Fahriye Evcen'in önlerinde yatan çitayla çektirdikleri fotoğraf sosyal medyada büyük tepki çekmişti.

FAHRİYE EVCEN: ÇİTA UYUŞTURULMADI

Konuyla ilgili bir açıklama yapan güzel oyuncu, çitanın uyuşturulduğu haberlerini yalanlayarak "Buradaki tüm çitalar bebeklikten itibaren bakıcılarla büyüyorlar. O yüzden onlara itaatkarlar ve insanlara alışıklar. Ziyaretçiler belli saatlerde içeri alınıyorlar. Çitaların tok, huzurlu ve dinlenik oldukları anlarda izin veriyorlar. Biz oradaki çalışanlara 'uyuşturuyor musumuz çitaları bilmek istiyoruz?' diye sorduğumuzda: 'çitalar günün 16 saatini uyuyarak geçirirler, ve toklar. İnsanlara çok alışıklar' diye cevap verdiler" ifadelerini kullandı.

İşte Fahriye Evcen'in o açıklaması;

Bilenler vardır, fakat bilmeyenler için bir bilgilendirme yapmak isterim.

Burada ziyaret ettiğimiz yer bir 'outreach', yani 'sosyal yardım merkezi'. 'Cheetah outreach' olarak geçiyor. Bu merkezlerden dünyada sayılı olarak var. Bu kurumların oluşma sebebi, nesli tükenen hayvanları koruma altına almak, onların yaşamda kalması için mücadele etmek.

Burası bir hayvanat bahçesi değil. Nesli tükenen hayvanlar için kurulmuş bir rehabilitasyon merkezi.

GÖNÜLLÜ çalışan yüksek eğitimli insanlar var burada. Hasta olan, vahşi doğada hastalık sebebiyle veya doğuştan herhangi bir engelle yaşamda kalması mümkün olmayan bebek çitaları koruma altına alıyorlar. Yetim, zayıf ve kendini savunamayacak durumda olanları koruyorlar ki, bu hayvanlar korunaklı büyüsün ve neslini devam ettirebilsin.

Bu kurumlar vakıflar tarafından destekleniyor. Dünyadaki ve Güney Afrika'daki bir çok vakfın bu 'outreach'lere işaret ettiğini görüyoruz. Çünkü farkındalık yaratmak istiyorlar. Nesli tükenen bu cinslerle ilgili bilgi yaymayı, insanların dikkatini çekmeyi ve onlara bakabilmek için gelir sağlamayı amaçlıyorlar.

Dünyada ve Güney Afrika'da önem taşıyan bir konu. Bu sebeple dünyanın hiç bir yerinde bu kuruluşlarla ilgili olumsuz bir düşünce beyan edilmez.

Buradaki tüm çitalar bebeklikten itibaren bakıcılarla büyüyorlar. O yüzden onlara itaatkarlar ve insanlara alışıklar. Ziyaretçiler belli saatlerde içeri alınıyorlar. Çitaların tok, huzurlu ve dinlenik oldukları anlarda izin veriyorlar. Biz oradaki çalışanlara "uyuşturuyor musumuz çitaları bilmek istiyoruz?" diye sorduğumuzda: "çitalar günün 16 saatini uyuyarak geçirirler, ve toklar. İnsanlara cok alışıklar" diye cevap verdiler.

Her ihtimale karşı belli bir pozisyonda yanına inebiliyorsun. Alışık olduğu şekilde sevebiliyorsun. Çitanın görüş alanına giremiyorsun. Yani, içeri alındığınızdan itibaren dikkat ve tedbir had safhada. Hiç bir kural ihlal edilemiyor ve ihmalsizliğe yer verilmiyor. Yanına indiğimizde kafasını kaldırdığı bir anı da var. Bir müddet bakındı ve sonrasında tekrar kafasını indirdi. Uykuda veya uyuşturulmuş değildi. :)

Dünyanın her yerindeki vakıflar tarafından desteklenen bir sosyal yardım kuruluşunun bunu insanlara ticari kaygılarla pazarlamaya ihtiyacının olmadığını düşünüyorum. Araştırıp gittiğimiz için de bundan eminim. :)

Buradan elde edilen para yine koruma altında olan hayvanların bakımı için kullanılıyor.

Editör: TE Bilişim