Üç arkadaş tren istasyonuna gitmişler.
İçlerinden biri gişeye yaklaşıp bilet almış ve görevliye trenin kalkmasına ne kadar zaman olduğunu sormuş.
- Bir saat on beş dakika, demiş görevli.
Arkadaşlarına dönmüş;
- Trenin kalkmasına daha çok var, hadi gidip şu karşıdaki cafe de çay içelim.
Öyle yapmışlar, sıcak çaylarını yudumlarken, oradan buradan derken, laf lafı açmış.
Birden tren düdüğüyle kendilerine gelmişler. Koşarak dışarı fırlamışlar ama, nafile, tren kaçmış..
Görevlilere sormuşlar;
- Sonraki tren ne zaman?
- Bir buçuk saat sonra.
Yine dönmüşler kafeye. Yine çay yine laf lafı açmışken yine düdük sesi ile tren istasyonuna koşmuşlar.
Ama tren yine kaçmış.
Yine görevliye sormuşlar; bir saat sonra başka bir trenin geleceğini öğrenmişler.
Dönmüşler kafeye. Ama bu kez uyanık duruyorlarmış.
Trenin sesini duyar duymaz kalkmışlar koşmaya başlamışlar.
İçlerinden biri bir vagona, diğeri başka vagona zar zor yetişmiş.
Üçüncüsü ise geride kalmış, trene binememiş.
Treni kaçıran, bir süre nefesini toparladıktan sonra başlamış katıla katıla gülmeye.
Durumu gören istasyon memuru dayanamayıp sormuş;
- Hem treni kaçırdın hem ne gülüyorsun?
- Nasıl gülmeyeyim, onlar beni uğurlamaya gelmişlerdi.
Yani;İ
Zamanı unutturacak dostlarınız ve hep gülecek bir bahaneniz olsun.