Bilindiği üzere, 21/3/2018 tarihli ve 7103 Sayılı Kanun'la Gelir Vergisi Kanunu'nun 61'inci maddesinin üçüncü fıkrasına eklenen (7) numaralı bent ile hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra, karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödemeler ve yardımlar Gelir Vergisi Kanunu uygulamasında ücret sayılmıştır. Bu düzenleme 27/3/2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.
Ücretin bir unsuru sayılan bu ödemeler; 7103 Sayılı Kanun'la, Gelir Vergisi Kanunu'nun 25'inci maddesinin birinci fıkrasının (7) numaralı bendinde yapılan değişiklikle de; Gelir Vergisi'nden istisna edilmişlerdir.
7103 Sayılı Kanun'un yayımından önceki dönemler için, bu ödemeler üzerinden kesilen gelir vergilerinin iadesine yönelik olarak çok sayıda dava açılmıştır ve açılmaya da devam etmektedir. Açılan davalarda, yargı organlarınca idare aleyhine verilen kararlar müstakâr hale gelmiştir.
7162 Sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeyle, 27/3/2018 tarihinden önce işten ayrılan hizmet erbabına, karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında yasal haklarına ek olarak ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödemeler ve yardımlardan yapılan Gelir Vergisi kesintisinin ret ve iadesinin yolu açılmıştır. Bu suretle ret ve iade edilecek Gelir Vergisi tutarının, 30 milyon lira civarında olduğu tahmin edilmektedir.
Kendilerinden haksız yere tahsil edilen Gelir Vergisi'ni iade almak için hizmet erbaplarının; düzeltme zamanaşımı süresi içerisinde tarha yetkili vergi dairelerine başvurmaları ve dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri gerekmektedir. Vergi daireleri dilekçe üzerine, Vergi Usul Kanunu'nun düzeltme hükümleri çerçevesinde Gelir Vergisi'nin ret ve iadesini yapacaklardır.
İŞSİZLİK KAPSAMINDA VERİLEN TAZMİNATLARDAN HANGİLERİ VERGİYE TABİ DEĞİLDİR?
Bu arada, karşılıklı sonlandırma sözleşmesi ve ikale sözleşmesi kapsamında yapılsa dahi; ek tazminat niteliğinde olmayan ihbar tazminatı, normal ücret, yıllık izin ücreti, geçmiş veya mevcut dönemdeki çalışmalar karşılığı yapılan hizmet primi ve ikramiye ödemeleri ile ücret kapsamında olan benzeri ödemelerden kesilen Gelir Vergisi'nin iade edilmesi söz konusu olmayacaktır.
Yapılan bu düzenlemeyle, vatandaşlarla idare arasındaki bu ihtilaflar bitirilecek, idarenin ve yargının iş yükü azaltılacak ve bütçeye yük oluşturan faiz, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ödemelerinden kurtulmak mümkün olacaktır.
7162 sayılı Gelir Vergisi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 2'nci maddesiyle, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun “tazminat ve yardımlarda” başlıklı 25'inci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yapılan değişiklikle, işsizlik kapsamında verilen tazminatlardan hangilerinin istisna kapsamında olduğu hususu açıklığa kavuşturulmaktadır.
Uygulamada, işverenlerce, Gelir Vergisi Kanunu'nun 25'inci maddesi kapsamında hizmet erbabına ölüm, engellilik ve hastalık gibi durumlarda sosyal amaçlarla bazı tazminatlar ödenmekte veya yardımlar yapılmakta ve istisna kapsamında olduğu için bu ödemelerden Gelir Vergisi kesintisi yapılmamaktadır.
Bu ödemeler ile birlikte; ilgili hizmet erbabına 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu uyarınca ödenen işsizlik ödeneği ile işverenlerce 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 21'inci maddesine göre ödenen işe başlatmama tazminatları da (arabuluculuk faaliyeti sonucunda tarafların, işçinin işe başlatılmaması konusunda anlaşmaları halinde en çok sekiz aylık ücret tutarında ödenecek işe başlatmama tazminatları dahil) istisna kapsamında olduğundan, bu ödemelerden de Gelir Vergisi kesintisi yapılmamaktadır.
İşverenler tarafından işten çıkarılan hizmet erbabına, yukarıda saydığım kanunlar kapsamında olmaksızın, işsizlik veya işe başlatmama tazminatı ve benzeri adlar altında çeşitli ödemeler yapılmakta ve bu ödemelerin de Gelir Vergisi'nden istisna olduğu yorumu ile birçok ihtilaf yaratılmaktadır.
Yasa değişikliği ile işsizlik kapsamında verilen tazminatların hangilerinin istisna kapsamına girdiği konusuna açıklık getirilmiştir.
Buna göre;
– Ölüm, engellilik ve hastalık sebebiyle verilen tazminat ve yardımlara ilişkin istisna mevcudiyetini korunmakta,
– İşten çıkarılan hizmet erbabına ödenen “işsizlik” tazminatlarından sadece 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu uyarınca ödenen “işsizlik ödeneği” ve 4857 sayılı İş Kanunu'na göre ödenen ‘işe başlatmama tazminatı'na istisna uygulanabilecektir.
Şimdi aklınıza şöyle bir soru gelebilir: Maliye Bakanlığı bunca şirket ve gayrimenkul sermaye iradi geliri elde eden zenginler var iken, ücretlilerin vergi matrahı ile niçin bu kadar yakından ilgileniyor? Sorunun yanıtı gayet basit. Maliye Bakanlığı 3.500.000 Gelir Vergisi mükellefinden beyanname yolu ile toplam Gelir Vergisi'nin ancak yüzde dördünü tahsil edebiliyor iken; ücretlilerden yani bordro mahkumlarından yüzde 68'ini tahsil etmektedir. Türkiye'de toplanan her 100 liralık verginin 13 lirasını ücretliler ödemektedir. Bu yüzden el üstünde tutulmaktadırlar!