NET TÜRK TV

YAZI'YORUM - Her yıl 24 Kasım’da Öğretmenler Günü kutlanır. Öğretmenler alkışlanır. Ama bir gerçek var ki, kutlama değil, uyanma vakti çoktan gelmiştir. Çünkü öğretmenlerimiz bugün, kutlama yapacak durumda değil. Hayatta kalma mücadelesi veriyorlar.

UMUTLAR TÜKENİYOR!

Her yıl, atama bekleyen öğretmenler umutla başvurularını yapar. Her yıl, o umut birer birer tükenir. Atama yok. Kadro yok. Mezun olanlar işsiz kalır. Çalışacak olsalar da, düşük maaşlarla özel sektöre mahkum olurlar. Hayaller yıkılır.

Kadrolu öğretmenler de zor durumda. Aldıkları maaş, yaşam pahalılığına yetmiyor. Okul sonrası ek iş yapmak zorundalar. Kimisi garsonluk yapar, kimisi kasiyerlik. Eğitimci, geleceği inşa eder. Peki, ek işte çalışırken nasıl inşa eder?

ÖĞRETMENLİK: BİR MİSYON, BİR OMUR! 

Öğretmenlik sadece bir meslek değil. Bir misyondur. Toplumun geleceğini inşa etmektir. Ama bu meslek, ekonomik değerle ölçülüyorsa, o meslek değerini kaybeder. Öğrenciler, öğretmenlerinin zor durumda olduğunu gördükçe, mesleğe karşı güven kaybederler.

ÖĞRETMENLİK SAYGINDIR!

Japonya’da öğretmenlik mesleği, bizdeki gibi basit bir iş değil. Japonya'nın ünlü Amiral Togo, emekli olduktan sonra, Japon İmparatoru ona ödül olarak öğretmenlik kadrosu verir. Togo, öğretmenliğin sadece bir görev değil, bir onur olduğunu bilir. Ödül olarak köyünde öğretmenlik yapmak ister. İmparator buna karşı çıkar. Ama Togo ısrar eder. Çünkü öğretmenlik, ona göre dünyadaki en önemli meslektir.

TÜRKİYE GERÇEĞİ

Bizde ise durum farklı. Öğretmenlik, bir zamanlar saygı duyulan, önemli bir meslekti. Ama bugün öğretmenlerimiz, geçim sıkıntısı çekiyor. Ek iş yapmak zorunda kalıyorlar. Geleceği inşa edenler, kendilerini geçindiremiyor. Toplumun temeli sarsılıyor.

BİR UYARI

Öğretmenlerimizin yaşadığı bu dram, sadece öğretmenleri etkilemiyor. Toplumun geleceğini etkiliyor. Eğer öğretmenler geçinemiyorsa, bu ülkenin geleceği nasıl olacak? Artık uyanmalı ve öğretmenlerimize gereken değeri vermeliyiz. Aksi takdirde, geleceğimizi kaybederiz.

www.netturk.com.tr